Bu ilk yazım aslında eski bir yazıdır. Yazıyı sezonun ilk yarısının bitiminden sonra yazmıştım. Tam olarak 15 ocakta. Üstünden birkaç hafta geçti ve olumsuz maç geçti ama düşüncelerim aynı. Yeni yazı yazmaya başlamadan önce, beni blogu açmaya vesile olan yazıyı birkaç küçük değişiklikle paylaşmak istedim.
Yarım sezonu geçti Fatih
Terim'in yuvaya geri dönüşüne. İmparator'un dönüşüyle birçok şey değişti
futbol Galatasaray'da, yepyeni bir sayfa açıldı. Bazı kişilerde soru
işareti yarattı Fatih hocanın geri dönüşü haklı olarak, zira son
gelişinde pek de başarılı olduk denilemez. Ben dahil bazıları da
umutlandık Fatih Terim'in dönüşüne. Yalnız hemen hemen herkesin ihtimal
vermediği birşey vardı: takımın bu kadar çabuk ve güçlü şekilde kendini
toparlayıp şampiyonluğun en büyük adayı olacağı.
Nasıl
ki futbolcular zamanla kendisini geliştirir, aynı şekilde de Terim'in
kendini geliştirdiği gözle görülür bir şekilde belli oluyor.
Eski
Fatih Terim inatçıydı. Bir futbolcuyu oynatmak istiyorsa oynatırdı, ne
kadar başarısız olsa da. Milli Takım'da Servet - Gökhan ikilisini
oynatıyordu. Bu sezon başı hazırlıklarında da yine aynı ikiliyi gördük,
ama artık bu ikilinin iş yapamayacağını öğrenince Ujfalusi - Servet ile
oynamaya başladık sezona. Eski Fatih Terim inat edip oynatırdı Servet -
Gökhan ikilisini. Yalnız bunla da kalmayıp, Gökhan ve Servet'in
oynayamayacağı Kayserispor maçında Semih Kaya'ya şans verdi ve Servet'i
de yedek kulübesine yolladı. Şimdi ise maç kadrosuna bile zor giriyor Servet.
Taktik konusunda da inatcı davranmadı
Fatih hoca. Sezon başında 4-3-2-1 dizilişiyle sahaya çıkıyorduk, ama
4-4-2'yi deneyip başarılı olduğumuzda da kendi istediği 4-3-2-1'i
bırakıp 4-4-2'yle devam ettik.
Bir başka gözle görünür değişiklik
ise basın toplantılarında belli oluyor. Eski Fatih Terim dışarıya karşı
agresifti, asla kendinin hatalı olduğunu kabullenmezdi. Şimdi ise gayet
sakin ve sabırlı olduğu göze çarpıyor. Açık açık her konuyu konuşuyor.
İlgilendiğimiz futbolcuları ve transfer olasılıklarını bile detaylarıyla
anlatıyor (tabi burda yönetimin de katkısı ve onayı önemli). Transferleri bu kadar açık konuşan bir teknik direktör ve yönetim şimdiye kadar Türkiye'de hiç görmedim.
Hatalı
olduğunda bile hatalı olduğunu açık açık dile getiriyor, mesela
Samsunspor maçı sonrası daha yeni sakatlıktan çıkan Sabri'yi
oynatmasının hata olduğu hiç söylermiydi eski Fatih Terim? Hiç
sanmıyorum.
Tabi ki yepyeni bir insan da olmadı Fatih hoca, bazı eski, Fatih Terim'i Fatih Terim yapan özellikleri de hala kendisinde.
Gençlerde de inatçılığını sürdürüyor Fatih hoca. Daha yarım sezon geri
kulüpte olmasına rağmen Semih ve Emre'yi kazandırdı. Semih ilk maçında
kalitesini gösterdi, ama bu Emre için pek geçerli değil. Fizik
yetersizliği birkaç senedir vardı (hala da var) ve daha kendine
güvenerek oynamıyordu. Ben açıkcası Emre'nin artık as takım kalitesine
geleceğini pek sanmıyordum, ve benim gibi düşünen birçok kişi vardı.
Belediye maçında ama sonunda patlama yaşadı ve Fatih hocanın kendisinde
ısrarında ne kadar haklı olduğunu kanıtladı.
Son nokta belki de
Fatih hocayı İmparator yapan en büyük özelliği. Yine Samsunspor maçı
sonrası Pınar Argun'un "takımı devre arası uyardınız mı" sorusuna
"uyarma kelimesi biraz hafif kalır" cevap verdiğinde Terim, hepimiz
soyunma odasında neler olduğunu aşağı yukarı anladık. Ne kadar değişse
de o her zaman İmparator olarak kalacaktır.
Eminim herkesin yüreginden geçeni yaziya dökmüsün.
YanıtlaSilAllah Imparator'u basimizdan eksik etmesin!